-
1 iflâs etmek
а) обанкро́титься, разори́тьсяб) перен. ру́шиться (о планах и т. п.)bu teori iflâs etti — э́та тео́рия потерпе́ла крах
-
2 iflas etmek
petixîn--------têkçûn--------îflas kirin -
3 iflas etmek
бөлү -
4 iflas etmek
go to the wall, go belly up, belly up, be in Carey Street, go to rack and ruin -
5 iflâs etmek
sink the shop -
6 iflas etmek
ахъщи, былыми зэкIэ гъэкIодын, унэхъун мылъ___ -
7 iflas etmek
to go bankrupt, to crash, to go under, to go bust, to fail -
8 iflas etmek üzere şirket
n. lame duck -
9 iflas
iflas [ɑː] Bankrott m; Konkurs m;iflas ettirmek jemandes Bankrott herbeiführen -
10 iflas
iflas [iflã:s] s1) a. jur Konkurs m, Bankrott m\iflas etmek Bankrott machendolanlı \iflas betrügerischer Bankrott -
11 iflâs
разоре́ние (с)* * *1) несостоя́тельность, банкро́тствоadi / taksiratlı iflâs — юр. просто́е банкро́тство
hileli / dolanlı iflâs — юр. зло́стное / преднаме́ренное банкро́тство
2) разоре́ние, крах, круше́ниеiflâs bayrağını çekmek, iflâs borusunu çalmak — а) обанкро́титься, разори́ться, вы́лететь в трубу́ (в торговле и т. п.); б) потеря́ть всё
-
12 iflas
1. bankruptcy, insolvency. 2. failure (of a major project or policy). - dairesi bankruptcy office. - etmek 1. to go bankrupt. 2. (for a project or plan) to fail completely. 3. (for something) to become regarded as worthless. - hukuku laws of bankruptcy. - idaresi administration of bankruptcy assets. - kararı decree of bankruptcy, adjudication of insolvency. - masası law bankrupt´s assets. -
13 iflas ilan etmek
to declare barkruptcy -
14 ورشکسته شدن
iflas etmek -
15 φαλιρίζω
iflas etmek -
16 χρεοκοπώ
iflas etmek -
17 go bankrupt
iflas etmek -
18 go bust
iflas etmek* * *(become bankrupt: When the project failed the company went bust.) batmak, iflâs etmek -
19 go bust
iflas bayragini çekmek, iflas etmek -
20 burst up
iflas etmek, batmak
См. также в других словарях:
iflas etmek — 1) bir kimse veya kuruluş için mahkeme kararıyla anaparasını yitirdiği açıklanmak, batmak Ayna ithal edermiş, sonra iflas etmiş, az buçuk oynatmış. S. F. Abasıyanık 2) mec. düşünce, iddia, tez, kimse vb. yenilgiye uğramak, değeri düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iflas — is., tic., Ar. iflās 1) Borçlarını ödeyemediği mahkeme kararı ile tespit ve ilan olunan işadamının durumu, batkı, batkınlık Her gün küçük tüccarlardan birisi iflasa sürükleniyordu. N. Cumalı 2) mec. Yenilgiye uğrama, değerini yitirme 3) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
batmak — nsz, ar 1) Bir sıvının üstündeyken içine gömülmek Sonra hani bir gemimiz batmıştı. S. F. Abasıyanık 2) Dünyanın dönüşü dolayısıyla güneş, ay ve yıldız ufkun altına inmek Güneş renksiz bulutlar altında batıyordu. Ö. Seyfettin 3) İflas etmek 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
top atmak — argo 1) batkınlığa uğramak, iflas etmek 2) sınıfta kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
topu atmak — argo 1) iflas etmek Biz kim oluyoruz ki veresiye verelim, iki günde topu atarız. M. Ş. Esendal 2) sınıfta kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
HIZLAN — Müflis olmak. İflas etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük